tingspiration #5

Dünyanın Mikroplastikleri Okyanuslardan Uzak Tutacak İlk Çamaşır Makinesi Arçelik’ten

Ağustos 2019’da Arçelik, dünyadaki örneği ilk olan mikroplastiklerin okyanuslara ulaşmasını engelleyen bir çamaşır makinesi piyasaya süreceğini duyurdu ve bu yeni teknolojiye birçok yabancı kaynaklı haber sitesinde yer verildi.

Dünyadaki giysilerin yaklaşık% 60’ı hammaddesi petrol olan polyester, naylon gibi kumaşlardan yapılmakta. Bu giysilerimizi makinede her yıkandığımızda ise bu kumaşlar bir milimetreden daha kısa olan mikroplastik fiber adı verilen küçük lifler bırakırlar ve yapılan bir çalışmaya göre, bir kazağı her yıkadığımızda 700.000 mikrofiber makineden su sistemimize girmekte ve oradan da potansiyel olarak deniz yaşamı ve insanlara ulaşmakta.

Arçelik’in yeni çamaşır makinelerinde, deterjan bölmesinin arkasında çok katmanlı filtreler bulunduruyor. Döngünün sonunda filtreden su itildiğinde, mikroplastik liflerin %90’ı filtrelere takılıyor ve makinelerin dışına çıkamıyor.

Arçelik, yeni teknolojisini IFA 2019 Berlin’de tüketici elektroniği konferansı için yaptığı açılış konuşmasında rakipleriyle paylaştı. Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu konuşmasında filtre teknolojisinin kaynağının paylaşılacağını da belirtti: “Temel olarak patent başvurusunda bulunduğumuzu söyledik, ancak fikrin mülkiyet korumasını sürdürmeyeceğiz ve rakiplerimizi bu teknolojiyi kullanmaya davet ediyoruz”.

Kaynaklarhttps://trendwatching.com/ – https://www.fastcompany.com/90408018/these-washing-machines-keep-plastic-microfibers-from-entering-the-ocean

ting tarafından yenilenen %100 güneş enerjisiyle çalışan dünyaya saygılı Arçelik Global web sitesini ziyaret edin!: http://www.arcelikglobal.com/tr

Japonya Havayollarından Bebek Yolcu Haritası

Japonya Havayolları (JAL), koltuk rezervasyon sisteminde, yolcuların küçük çocukların nerede oturacağını görmelerine olanak sağlayacak bir güncelleme yapacağını duyurdu. Koltuk seçimizi yaparken iki yaşına kadar çocuklar tarafından seçilen koltukların üzerinde bir çocuk simgesi bulunuyor, böylece küçük çocuklarla yakın yolculuk yapmaktan kaçınmak isteyen yolcular koltuk seçimi tercihlerini buna göre yapabiliyor.

JAL tarafından getirilen bu yeni uygulamanın dikkatleri çektiği kesin, ancak yine de uygulama hakkında farklı fikirler olduğunu söyleyebiliriz. Hepimiz uzun mesafeli uçuşların tatsız olabileceğini biliyoruz ve bunu önlemeye yönelik birçok girişimle karşılaştık: Virgin’in meditasyon uygulaması Headspace ile partnerliği, Layer’ın empatik akıllı koltuk tasarımı veya KLM’in sosyal koltuk seçimi gibi. Halbuki JAL’in da bu uygulamada tercih ettiği gibi bazen en basit çözüm en etkilisi olabilir. Yolculara, ağlayan çocuklardan kaçınma seçeneğinin verilmesi, uzun mesafeli uçuşlardaki en büyük baş ağrılarından birinden direkt olarak kurtulma şansı tanıyabilir.

Ancak, terazinin öbür tarafına baktığımızda ise empati ile karşılaşıyoruz. Evet, bu yenilikle JAL’in tüketicilerinin şikayetçi olduğu noktaları anlayabildiğini söyleyebiliriz. Yine de bazı yolcular bu güncellemenin çocuklu yolculara karşı haksızlık veya hoşgörüsüzlük olduğu düşünebilir.

Müşterilerinizin çektiği sıkıntıları özümsemek ve cesur çözümler sunmak her zaman iyi bir fikir gibi görünebilir, ancak bu tür değişiklikler yaparken, tüm müşterileriz için kapsayıcılığıdan ve empati ruhunuzu koruduğunuzdan emin olmayı unutmayın.

Kaynakhttp://info.trendwatching.com/japan-airlines-helps-you-avoid-screaming-toddlers

Lego’dan,yaratıcılık açığını gidermek için 30 yıl sonra ilk reklam

Geçen ay Lego, 30 yıl içindeki ilk küresel marka kampanyasını çıkardı. Dünya’yı Yeniden İnşa Et, yaratıcılığın değişimini sağlama konusunda olumlu bir mesaj göndermeyi amaçlayan canlı bir aksiyon-macera filmi.

Reklam filminde bir tavşanın bir avcı tarafından ok ve yay ile kovalandığı ve bir dizi zorluğun üstesinden gelmek için Lego kreasyonlarını kullandığını görüyoruz.

Lego Grubu başkan yardımcısı Rémi Marcelli fikrin başlangıç noktasının, Dünya Ekonomik Forumu tarafından gerçekleştirilen, bir yaratıcılık krizini vurgulayan araştırma sonucu olduğunu söylüyor. Bir yandan çocuklarda yaratıcı becerilerin seviyesinin azaldığını gözlemlediklerini ve diğer yandan, yapay zeka karşısında, bugün hala eğitimin odak noktasının sadece akademik öğrenim olduğunu belirtiyor. Şirketler bir adayda aradıkları bir numaralı becerinin yaratıcılık olduğunu ve Dünya Ekonomik Forumu’na göre, bugün çocukların% 65’inin henüz şuan var olmayan bir mesleği olacağını ve daha sonra işlerini nasıl yapacaklarını öğrenmeleri ve bu zorluğa nasıl yaklaştıkları konusunda yaratıcı olmaları gerekeceklerini ekliyor.

Reklam filmi: https://www.youtube.com/watch?time_continue=85&v=606MzROY0sM

Kaynakhttps://www.contagious.com/news-and-views/lego-returns-to-brand-advertising-to-fix-creativity-gap

The Night Feed

 

İngiltere’de piyasaya sürülen The Night Feed, gece boyunca emziren anneler için geliştirilmiş yeni bir uygulama. Night Feed, annelere herkesin uykuda olduğu bir zaman diliminde eğlenceli içerikler ve diğer bebeklerini emziren annelerle iletişime geçme şansı sunuyor. Night Feed’de ayrıca anneler için özelleştirilmiş birçok faydalı içerik de mevcut: ebe ve çocuk doktorları ile yapılan görüşmeler, emzirmeye en uygun kıyafet rehberleri, kitap kulüpleri ve annelerinin katılabileceği birçok ilgi alanından gruplar. Uygulamada bebeğin emzirme programını izlemek için bir beslenme zamanlayıcısı, uykuya dalmaya çalışan anneler ve bebekler için uyku sesleri de mevcut.

Night Feed’den çıkarabileceğimiz iki ders:

Müşteri kitlenizi hedeflerken en doğru zamanlamayı bulmak akıllıca olabilir. Tüketiciler, dünyanın her yerinden kendileri için uygun olanı bulma ihtiyacı içinde. Night Feed ise uygulamasında müşterilerinin ihtiyaçlarına dokunma düzeyini ikiye katlıyor: sadece ana kullanıcı kitlesi olan yeni annelerin genel ihtiyaçlarını karşılamıyor bunu aynı zamanda spesifik bir zamanlamaya göre yapıyor. Markanız, müşterilerinizi segmentlere göre hedeflemenin ötesine geçip, onların gerçekten spesifik ihtiyaçlarına göre de adapte olabiliyor mu?

Müşteri deneyimi yolculuğundan daha da ötesine, kadın deneyimi yolculuğuna… Night Feed uygulaması, kadın deneyimi için derinlemesine empati gösteren büyük bir yenilik; kadınların yeni bebek sahibi olduklarında yaşadıkları sıkıntıları anlıyor,  önemsiyor ve çözüm önerileri ile bir ucundan tutuyor. Sizin markanız, ihtiyaçları göz ardı edilen bir grubu gerçekten anladığını ve umursadığını gösterebiliyor mu? Hangi inovatif ve empatik çözümlere öncülük edebiliyor?

Kaynakhttp://info.trendwatching.com/virtual-sanctuary-for-the-sleep-deprived

Beyin kontrollü bir dış iskelet, felçli bir adamın yürümesini sağladı

Fransa’daki Grenoble Üniversitesi’nde çalışan bilim insanları, 4 yıl önce 12 metre yüksekten düşerek omzundan altı felç olan hastayı yürütmeyi başardı. Lyon’lu hasta Thibault, laboratuvar ortamında, beynindeki iki sensörü kullanarak iskeletin kollarını ve ellerini kontrol edebildi.

Nasıl çalıştı: Beynin hareketini kontrol eden bölümlerine, her biri 64 elektrot içeren iki implant yerleştirilmesi için ameliyat yapıldı. Yazılım daha sonra bu implantlar tarafından okunan beyin dalgalarını hareket talimatına çevirdi. Thibault, tavana monteli emniyet kemeri tarafından tutulan dış iskeleti kullanma becerilerini geliştirmek için, bir video oyunu avatarını beyin sinyalleriyle kontrol etmeye aylarca çalıştı.

Gelecek: Bir gün benzer teknolojinin sonunda tekerlekli sandalyedeki insanların zihinlerini kullanarak hareket etmelerine olanak sağlaması umut ediliyor, ancak cihazın halka açılıp ticarileştirilmesi için önünde yıllar olduğu öngörülüyor.

Bir ayrıntı da bu çalışma ekibinin ana üyelerinden birinin, Türk bilim insanı Serpil Karakaş olması.

Kaynakhttps://www.technologyreview.com/f/614476/a-brain-controlled-exoskeleton-has-let-a-paralyzed-man-walk-in-the-lab/