Peak-End Kuralı: Akılda Kalıcı Deneyimler Yaratmak
Geriye dönüp baktığınızda son bir haftada yaşadıklarınızdan en çok neyi hatırlıyorsunuz? Akşam çıktığınızda yediğiniz güzel bir yemek mi veya hafta sonu gittiğiniz yürüyüş rotasındaki manzara mı aklınıza geliyor? Araştırmalara göre deneyimlerimizi tüm detaylarıyla hatırlamak yerine, en yoğun duygu yaşadığımız anı (peak point) ve deneyimimizin nasıl sona erdiğini (end point) hatırlıyoruz. Psikolog Daniel Kahneman ve meslektaşları tarafından ortaya atılan bu teori Peak-End Kuralı olarak adlandırılıyor.
Araştırmacılar tarafından yapılan üç aşamalı soğuk su deneyinde, katılımcılardan ellerini soğuk suyla dolu küvete sokmalarını isteniyor. İlk aşamada, kullanıcılar 60 sn boyunca 14°C suya ellerini sokuyorlar. İkinci aşamada, aynı koşullar tekrar ediliyor ancak sürenin son 30 saniyesinde suyun sıcaklığı 15°C’ye yükseltiliyor. 3. aşamaya geçildiğinde ise katılımcılara hangi aşamayı tekrar etmek istedikleri soruluyor, 1 mi 2 mi? Beklenmedik bir şekilde, katılımcıların %80’i 2. turu tercih ettiğini belirtiyor. Neredeyse hissedilmeyecek kadar küçük bir değişim yapılsa ve daha uzun süre ellerini suda bekletseler de kullanıcılar 2 turu tekrar etmek istiyorlar. Bu deney küçük bir değişimin bile deneyimi nasıl etkilediğini ve şekillendirdiğini net bir şekilde gösteriyor.
“Zihnimiz ve duygularımız, bir deneyimin en yoğun anı ve nasıl bittiğine göre şekillenir. Bunu bilerek, insanların keyif ve olumlu duygularını artıracak şekilde deneyimler tasarlamak mümkündür. (Kahneman, 2012)”
Peki ürün ve hizmet tasarımında Peak-End Kuralı nasıl uygulanabilir?
1. Güçlü bir peak noktası oluşturun: Kullanıcılarda olumlu duyguları harekete geçiren anlar yaratın. Örneğin: Spotify, yıl boyunca kullanıcıların dinlediğini şarkıları özel grafiklerle sunarak heyecan ve merak uyandırıyor.
2. Etkileyici bir final tasarlayın: Deneyimi pozitif bir hisle tamamlamalarını sağlayın. Örneğin: Airbnb, rezervasyon tamamlandığında kullanıcıya ev sahibi tarafından kişisel bir “Hoş geldiniz” mesajı yollayarak deneyimin güzel bir şekilde bitmesini sağlıyor.
3. Beklentileri doğru yönetin: Kullanıcıların hayal kırıklığına uğramaması için net ve gerçekçi bir deneyim sunun. Örneğin: Amazon, sipariş sürecinde tahmini teslimat süresi ve kargo takibi bilgilerini açıkça belirterek kullanıcıların hayal kırıklığı yaşaması engelliyor.
4. Küçük ama etkili detaylara odaklanın: Teşvik edici mesajlar, eğlenceli illüstrasyonlar veya dikkat çekici tasarım unsurlarıyla deneyimi iyileştirin. Örneğin: Dualingo, eğlenceli mikro etkileşimler ve motive edici mesajlarla kullanıcıların uygulamayı düzenli olarak kullanmasını ve ilerlemelerini sürdürmesini sağlıyor.
Sonuç olarak, Peak-End Kuralı bilişsel bir yanılgı gibi görünse de, hafızamızın nasıl şekillendiğini ve etkilendiğini anlamak, unutulmaz kullanıcı deneyimleri tasarlamak için güçlü bir fırsat sunuyor. Küçük ama stratejik dokunuşlarla, insanlarda pozitif duygular uyandıran ve uzun süre hatırlanan deneyimler yaratmak mümkün.
Kaynaklar:
https://www.nngroup.com/articles/peak-end-rule/
https://medium.com/nudge-notes/the-peak-end-rule-crafting-memorable-user-experiences-bf9a93de0056