Teknolojik Yorgunluk

Teknoloji hiç olmadığı kadar hayatımızın bir parçası. Yıllar içerisinde gündelik hayatımızın ayrılamaz birer öğesi olan cihazlar ve yazılımlarla hem tüketici olarak hem de iş hayatında durmaksızın yeniliklere adapte olduğumuz bir değişim içerisindeyiz.

Özelikle son yıllarda sosyal medya kanallarının gelişimi ile daha fazla konuşulmaya başlanan ”kişisel veriler ve gizlilik” konuları her ne kadar hükümetler tarafından yasal bir düzlemde kontrol altına alınmaya çalışılsa bile, çoğu zaman kendi isteğimizle verdiğimiz bilgiler bize platformların reklamlarla donattığı sayfalar olarak geri dönüyor. Bir diğer yandan ”Yalan Haberler” ile başı oldukça ağrımakta olan bu platformlar, araştırmaların gösterdiği üzere kutuplaşmış kitleler yaratıyor.

Her an ulaşabilir ve ulaşılabilir olmak bir çok yönden fayda sağlasa da bünyelerde yorgunluğu da beraberinde getiriyor. Dünya çağında bir çok konser, festival gibi etkinlikler cep telefonsuz katılmayı şart koşmaya bile başladı.

Teknolojilerin modern toplum üzerindeki etkilerini işleyen İngiliz yapımı bilim kurgu dizisi Black Mirror, Netflix’te yayınlanmaya başlamasıyla tüm dünyada çok ciddi bir kitleye ulaştı ve ulaştığı kitlede, sosyal medya üzerinde teknolojinin etkileri ciddi şekilde sorgulanmaya başlandı.

Bir diğer taraftan Facebook’un kendi araştırma bölümünün raporları, son zamanlarda Facebook kullanıcılarının “News Feed”i kullanmaları sonrasında kendilerini “kötü” hissettiğini ortaya çıkarmıştı. Mark Zuckerberg, bu alarm durumunu çok ciddiye alarak 2018 yılını Facebook’u tamir etme yılı olarak belirledi.

Tahminimiz: 2018 yılında sosyal medya devinin stratejisini ve ana akış alanını gözden geçirmesinin, diğer sosyal medya ağlarını, dijital reklam ve sosyal medyayı etkin şekilde kullanan işletmeleri etkileyeceğini öngörüyoruz.