Minimum Viable Experience - Minimum Uygulanabilir Deneyim Yaklaşımı
Birçok iş & ürün sahibi, teknoloji ya da pazarlama insanının Minimum Viable Product (MVP) yani Minimum Uygulanabilir Ürün fikrini çalışmalarında ve projelerinde uyguladığı biliyoruz. MVP yaklaşımının rekabetçi ve hızla dönüşen sektör ve pazarlarda önemi oldukça kıymetli. Özellikle girişimcilik kaslarının kurumsal şirketlere adaptasyonu ile bu yaklaşımın daha sık kullanılırken, benimsenmiş bir yöntem haline geldi.
Minimum işlevsellik veya hizmet fikri, yalın metodolojiden geliyor. Ürün ya da hizmetin müşteriler arasında yeterince ilgi göreceğinden emin olana kadar, onu geliştirmek için harcanacak olan zaman ve parayı daha akıllıca yönetmenin bir yolu. MVP yaklaşımı ile başarısızlıkla sonuçlanabilecek tamamen işlevsel bir ürün geliştirmek yerine, temel işlevleri sunarak minimum yatırım yapılır, bu da fikri doğrulamanıza ve gelecekte yapılması gereken çalışmalar için kullanıcı geri bildirimi toplamanıza olanak tanır.
Ürün ya da hizmetinizi geliştirmenin mali riskini azaltmaya çalışırken, yine de müşterilerinize değer sunmanız gerekli. Aksi takdirde, hedef kitlenizin ürününüzle etkileşime geçmek için bir sebebi olmayacak ve siz de vaadinizi tam anlamıyla hedef kitlenize sunamayacaksınız. Bu nedenle uygulanabilirlik de çok önemli bir faktör durumundadır.
Ürününüz “minimum” özellik ve fonksiyonları vaadinizin temelini oluşturur. Bu özellik ve fonksiyonların kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamaları gerekir. Asgari uygulanabilir özelliklerinizin neler olduğunu anlamak için, bu ihtiyaçları belirlemek ve diğer ürünlerin bunları ne kadar iyi karşıladığını değerlendirmek için pazar ve müşteri araştırmaları yapmanız önemlidir. Bunu gerçeklerken farklı sektör örneklerini de inceleyerek uygulama alanlarını anlamak ve gözlemlemek ürününüzü rekabette farklılaştırmak adına oldukça yardımcı olacaktır.
Peki MVP yaklaşımı her zaman yeterli mi?
Bir MVP, şeffaf, hızlı yanıt veren ve hızlı bir geliştirme süreci olması koşuluyla sınırlı özelliklere ve yeteneklere sahip olmaktan mutlu olan ilgili bir müşteri tabanı gerektirir. Her şirket, marka ya da girişim buna sahip olmayabilir.
Yalnızca ürün özelliklerine odaklanıyorsanız, marka ve müşteri deneyimi göz ardı edilebilir.
İşte bu noktada Minimum Viable Experience (MVE) yani Minimum Uygulanabilir Deneyim yaklaşımı ortaya çıkıyor.
Minimum Viable Experience (MVE) yani Minimum Uygulanabilir Deneyim, MVP ile eşdeğer temel değerlere sahiptir. Her ikisi de hedef kitlenize mümkün olan en kısa sürede uygulanabilir olan ürün ve hizmeti sunmaya odaklanmıştır. Ancak aradaki fark, Minimum Uygulanabilir Deneyim’in tüm müşteri deneyimine odaklanmasıdır.
MVE ve MVP birlikte çalışması gereken iki yaklaşımdır. Bir MVP, deneyim kötüyse işe yaramaz ve yeteriz ürün özellik ya da fonksiyonu sunan bir ürün ise, en azından deneyim değildir. Esasen bunlar, bir madalyonun iki yüzüdür. Geliştirme sürecinde anlamlı veriler elde etmek için her ikisine de ihtiyaç vardır.
Kullanıcı Deneyimi bir ürünün özelliği değil, kullanıcıların gerçekten algıladığı üründür. Minimum Uygulanabilir Deneyim (MVE), hedef kitlenizin ürününüzle etkileşime girdiklerinde nasıl hissetmeleri gerektiğini açıklar.
MVE, ürün ve hizmetinizle alakalı tüm kullanıcı etkileşimlerini kapsar. Son model teknoloji işlevsellik kadar müşteri hizmetleri de önemlidir.
MVP ve MVE’nin belirlenmesi ve uygulanması aynı anda gerçekleşmelidir. Biri olmadan diğerini geliştirmek mümkün değil.
MVE’yi geliştirmek, iyi farklılaştırma ve konumlandırma stratejileri olmadan mümkün değil. Doğru deneyimi sağlamak için, hedef kitlenizi doğru belirlemek, gözlemlemek ve anlamak çok önemlidir.
Belirttiğimiz gibi, MVP ve MVE gelişimi el ele gitmelidir. Hangi ihtiyaçları karşılamaya çalıştığınız ve hangi işlevlerin bunu tam olarak vereceği konusunda iyi bir fikre sahip olmanız gerekir. Minimum uygulanabilir özelliklerinizin farklılaşma ve konumlandırma stratejilerinizle uyumlu olması da bu nedenle çok önemlidir. Bunlar olmadan, ürün-müşteri uyumunu yakalayamaz ve doğru kitleye erişmede ve etkileşimde yetersiz kalma riskiniz oluşur.